9 Ekim 2007 Salı

ADNAN OKTAR'IN (HARUN YAHYA) KALEMİNDEN



Her An Her Saniye

Gerçekleşen Mucizeler


Ramazan ayı itibariyle yayınlamaya başlayacağımız "Her An Her Saniye Gerçekleşen Mucizeler" başlıklı yazı dizimizde, tüm evrende, kendi bedeninizde ve çevrenizde her an her saniye yaşanan mucizevi uyum ve düzeni gözler önüne sereceğiz. Günlük yaşamda belki de şimdiye dek hiç fark edilmemiş olaylara dikkat çekmek için hazırladığımız bu yazı dizimizde, her gün birbirinden etkileyici mucizelere şahit olacaksınız.


Günlük Hayatın Yoğunluğuna Aldanmadan Düşünmek

Günlük hayatın yoğun temposuna aldanan bazı insanlar, gerçekte ne kadar mükemmel bir sistem içerisinde yaşadıklarından habersizdirler. Gaflet içinde oldukları için kendi yaşamlarının, binlerce farklı olayın belirli bir düzen içerisinde işlemesine bağlı olduğunu dahi fark etmezler. Oysa, hem kendilerinin hem de evrendeki canlı cansız tüm varlıkların ayakta kalmaları, muhteşem bir sistemin, hassas ve kusursuz bir biçimde işlemesiyle mümkün olmaktadır. Örneğin Güneş Sistemi'ndeki bilinen dokuz gezegenin sekizinden hiçbiri yaşam için uygun koşullara sahip değildir. Her biri ölü bir çölden bile daha ıssız ve daha cansızdır. Çünkü kimisinde +475 dereceye varan sıcaklıklar, kimisinde zifiri bir karanlık, kimisinde ise havasız ve susuz bir ortam bulunur. Bazılarında yaşama asla imkan vermeyecek kadar dondurucu soğuklar, bazılarında ise saatte 2000 km.yi bulan fırtınalar ve volkanlar vardır. Sadece Dünya gezegeni canlı yaşamı için uygundur.

Evrendeki muhteşem sistemin sayısız halkalarından her biri diğerleriyle mükemmel bir uyum ve bağlantı halinde işler. Bu halkalardan yalnızca bir tanesi bile olmasa veya işleyişinde bir problem olsa insanın hayal bile edemeyeceği aksaklıklar meydana gelebilir. Bu durum belki de dünyadaki canlılığın tamamen yok olmasına dahi neden olabilir.

İnsan uçsuz bucaksız evren içinde nokta kadar bile yer tutmayan bir varlıktır. Ancak Allah insana lutfederek değer vermiş, tüm bu nimet ve güzellikleri onun hizmetine sunmuştur. Onu her türlü zorluktan, sıkıntı ve zahmetten koruyacak, ona kolaylık sağlayacak ve yine onun hoşuna gidecek sayısız nimet var etmiştir. Bu şekilde Allah insana rahmet kapılarını sonuna kadar açmış ve onu olabilecek en güzel şekilde inayeti altına almıştır. Buna karşılık insanın yapması gereken ise her bir nimet ve güzellik karşısında Allah'a sürekli şükretmektir.

Nitekim iman sahipleri Allah'ın üzerlerindeki rahmetini, büyüklüğünü, Yüceliğini kavrayarak her zaman O'nu yüceltirler. Çünkü kendilerine verilen her türlü nimet karşılığında kendilerinden istenen sürekli nimetleri anan ve hamd eden birer kul olmalarıdır.